Baş ağrısı denilince akla ilk gelen migren tipi ağrıdır. Çoğumuz zaman zaman bu tip ağrı çekmişizdir.

Migren nedir?

Baş ağrısı denilince akla ilk gelen migren tipi ağrıdır. Çoğumuz zaman zaman bu tip ağrı çekmişizdir. Migren tipi ağrı, başın tamamını kaplayabileceği gibi, bazen de başın yarısını tutabilir. Bu tip halk arasında yarım baş ağrısı olarak tanımlanır. Migren ağrısı ataklar halinde gelir. Ataklar arasındaki süre kimi insanda kısa, kiminde uzundur. Hasta ağrının geleceğini hisseder, kendine ona göre rahat bir yer arar. Migren tipi ağrının süresi kısa olabileceği gibi, 2-3 günde sürebilir
Baş ağrıları içinde, tekrar eden dönemler halinde gelen tipte olanların
%50 si migren tipi, %25 migren ve gerilim tipi baş ağrısı, 1/7 si gerilim ve küme tipi baş ağrısıdır.

Kronik baş ağrısı migren midir?

Kronik baş ağrısı yaşadığımız çağın en baştaki sağlık sorunlarından biridir. Kronik baş ağrılarının çeşitli sebepleri vardır. Kronik baş ağrıları kadınlarda erkeklere göre on kat daha fazla görülür. Yapılan araştırmalarda baş ağrısı çekenlerde genetik bir yatkınlık olduğu görülmüştür. Son yıllarda insanların, gerek özel ve gerekse iş hayatları sırasında giderek daha fazla strese maruz kalması, kronik baş ağrılarının bu derecede artışının en önemli sebebi olarak sayılabilir.

Migren ağrısı belirtileri nelerdir?

Ön Aşamada migren nasıldır

Migren ağrısını ışık, yüksek ısı, soğuk, güneş, gürültü, kalabalık, rüzgâr ve nem gibi faktörler başlatabilir. Bu nedenle hasta kendini bunlardan korumak için sessiz, karanlık, gürültüsüz ve yalnız bir ortam arar. Bu aşamada ışığa karşı hassastırlar, görsel problemleri vardır. Baş dönmesi, vücutta karıncalanma, genel bir kırıklık halı vardır. Bu dönemde yapılan tetkiklerde beyin arterlerinde daralma saptanmıştır.

Ağrı aşamasında migren nasıldır?

Zonklayıcı, tek taraflı baş ağrısı, bulantı ve kusma vardır. Yine bu dönemde yapılan tetkiklerde beyin arterlerinde gevşeme ve şişme olduğu saptanmıştır.

Ödem Aşamasında migren nasıldır?

Şişme ve ödem vardır. Kaba, donuk, uzun süreli bir ağrı vardır. Damar dışı çevre dokuya sıvı sızmıştır ve ödem vardır.
Migren hastalarında bulantı ve kusmalar olabilir. Kafa içi basınç artmasına bağlı olarak genelde bulantı, kusma, huzursuzluk vardır. Ağrının şiddeti hastadan hastaya değişir, bazen çok şiddetli bazen de daha hafif seyreder, hastanın iştahlıda azalır.
Migren hastalarında beyin damarlarında daralma ve genişlemeler olur. Her iki durumda da damar dışına sıvı sızar oluşan ödem sinir uçlarını uyararak ağrı oluşturur, bir taraftan ödemin yaptığı basıya bağlı olarak sıkıcı tarzda ağrı oluşturur
Diğer taraftan dokuların yeteri kadar oksijen alamamasına bağlı olarak ağrı oluşur.

Migren ağrısına benzeyen ağrılar

Hasta Bina Sendromu ağrısı migren ağrısı ile karışır
Modern ofis içindeki zararlı etkiler sebebi ile oluşan baş ağrısıdır.
Hasta moralsiz, yorgun, sık sık uykusuzluk, konsantrasyon bozukluğu, gözlerde irritasyona bağlı yaşarma hisseder.

-Küme Baş ağrısı migren ağrısı ile karışır mı?

Göz etrafında sıkıcı ve baskı yapan şakaklara yayılan ağrı vardır.
Göz kızarıktır, sulanır, kaşınır, burun akıntılıdır.

-Gerilim Tipi Baş ağrısı:
Sabah kalktığında baş ağrısı vardır, ağrının yeri çok lokalize değildir, bazen haftalarca sürebilir. Sinüzitler ve servikal omurga rahatsızlıkları, çene eklemi rahatsızlıklarında sık görülür. Hasta, yoga, doğa yürüyüşü gibi dinlendirici aktivitelerle rahatlar.

-Stres Baş ağrısı yaparmı?
Stresli bir günün sonunda istirahate geçince ortaya çıkan baş ağrısıdır İnsanlar çalışırken strese bağlı olarak beyin damarlarında daralma olur. Stres bitince beyin damarlarında genişleme olur ve bu da damar dışına sıvı sızmasına neden olur. Sonuçta, oluşan ödemin dokulara basınç yapması ve dokuların oksijensiz kalması sonucu baş ağrısı görülür. Kafa derisi kırmızı, sıcak ve ağrılıdır.

-Mevsime Bağlı Baş Ağrısı:
Hava değişimine hassas olanlarda görülen baş ağrısıdır. Genelde sinir sistemi zayıf olanlarda havadaki elektromanyetik dalgaların irritasyonuna bağlı olarak damarlarda hassasiyet oluşur. Bunun akabinde de ağrılar oluşur.

Bazı gıdalar migren yapar mı?

Bazı gıdaların hazırlanışı ve yapılışına bağlı olarak histaminhitamın,feniletildiamin,tiramin gibi biyogenaminler oluşur, bu gıdaların çok yenmesi sonucu vücuda geçerler ve ağrıya neden olur,tiamin(Peynir, şarap). Feniletildiamine bağlı (çikolata-kahve) tüketenlerde görülen baş ağrısıdır.

Ataklar geçtiğinde her şey normale döner. Ancak hasta endişeli ve huzursuzdur, çünkü ağrının tekrar geleceğini bilir ve düşünür. Migren tipi baş ağrısı toplumda hiç de azımsanmayacak kadar fazladır.

Migren hastaları gün geçtikçe neden artmaktadır?

Endüstrileşmiş toplumlarda oran kırsal toplumlara göre çok yüksektir. Bu da beslenme alışkanlıklarına bağlıdır. Endüstri toplumunda hazır gıda ve rafine edilmiş gıda tüketimi fazladır (gıdaların hazırlanışı, saklanma şekli, korunması ve sunulma şekli ile ilgilidir). Hazır gıdalarla beslenen toplumlarda oran çok artmaktadır. Bizim toplumumuzda da migren, özellikle son 30 yılda marketlerde satılan paketlenmiş hazır gıdalarla beslenen kişilerin sayısının artışına paralel olarak daha fazla görülmektedir.

Diğer bir sebep de gelişi güzel ilaç kullanımıdır. (özellikle antibiyotikler, steroidler, ağrı kesiciler vs.)

Ağır metaller, toksit metaller migrene sebep olur mu?

Baş ağrısının başka bir sebebi de diş hekimliğinde dolgu malzemesi olarak kullanılan amalgam (civa, gümüş, alüminyum, kalay vs)dır.
Normal bağırsak florasının bozulmasına neden olan bütün nedenler, bağırsağın görevi olan emilim ve immunite fonksiyonlarının bozulmasına neden olur.

Kimyasallar migren sebebi olur mu?

Diğer bir sorun da kimyasal toksik maddelerdir. Boyaların içeriğinde olan kimyasallar( kursun, polietilen, benzen, vs), tarımda kullanılan yabancı ot öldürücü kimyasallar, böceklerle mücadele de kullanılan kimyasallar, kişisel temizlikte kullanılan kimyasallar,(saç boyaları, ojeler vs.) insan organizmasının normal olarak çalışmasına ciddi zarar vermektedir, dolayısıyla bunlara bağlı hastalıklarda daha fazla karşımıza çıkmaktadır.
Şu anda hastanelerimizin onkoloji kliniğinde tedavi görmekten olan hastaların çoğunluğu kırsal kesimden tarımla uğrasan insanlardır. Bu da bizlere tarımda kullanılan ilaçların tehdidinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

ÇOCUKLARDA MİGREN GÖRÜLÜR MÜ?

Çocuklarda migren daha tipik karakteristikler gösterir ve bu aşamada teraputik bilgi birikimi çok önemli bir yer teşkil eder. Söz konusu çocuklar hassastır, genelde gergin, düzenli ve okulda başarılı olmaya önem verirler. Küçük birer mükemmeliyetçidirler. İlginçtir ki ağrı atağı genellikle stres olmadığı zamanlarda ortaya çıkmaktadır. “Ne zaman olaylar iyiye gitse baş ağrısı belirmekte” ifadesi çok sık duyulmaktadır.
Yine bir o kadar ilginci, gerçek çocukluk migreninde erkeklerin genelde daha fazla sıkıntı çekiyor olduğu ve migrenin tipik olarak tek taraflı olmadığıdır. Migrenin yanında pek çok kez abdominal ağrı, bulantı, kusma ve ateşlenme görülür. Bu nedenle bu aşamada diferensiyel tanılama önem kazanmaktadır (örneğin intestinal grip için). Atakların yayılan semptomatolijisi neredeyse her zaman nedenle ilişkilidir. Bir tarafta çözümlenmemiş, eski enfeksiyonlara örneğin kabakulak, kızamık, su çiçeği ve aşılar, diğer yandan gıda ve gıda katkı maddelerine bağlanabilir.

Anemi migren sebebi mi?

Anemi baş ağrısı ve demir eksikliği baş ağrısı beyine tedarik edilen oksijen düzeylerindeki azalmadan kaynaklanır. Bu, örneğin radyoterapiden sonra meydana gelebilir, yani kemik iliği yok edilmişse.

Viral enfeksiyon migren sebebi midir?

Eğer baş ağrısı kafanın içinde aniden ve sık sık yer değiştiriyorsa bu çoğunlukla grip veya Coxsackie gibi viral bir enfeksiyondan kaynaklanmaktadır. Eğer baş ağrısı hızlı ise ve nerdeyse hiç kontrol edilemiyorsa öncelikle Toksoplasmoz ve daha nadir olarak Listerosis veya Malandrinum akla gelmelidir. Eğer ağrı belirsiz, baskıcı ve bulanık ise olayın nedeni bir Candida salgını olabilir. Donuk bir baş ağrısı neredeyse her zaman depresyona işaret eder.
Sonuç olarak akşamdan kalma baş ağrıları hakkında birkaç satır: Beyindeki glikoz artığının neden olduğu damar dilatasyonunun tetiklediği kan damarı baş ağrısıdır. Elektrolit seviyesi bozulmuş ve mide asit seviyesi çok yükselmiş olur.

Bağırsak Parazitleri kronik baş ağrısı migren yapar mı?

Parazitler baş ağrısının en büyük nedenlerinden biridir. O kadar büyük bir sorun olmasına rağmen, parazitleri algılamak için çok yetersiz seviyede testler uygulanmaktadır. Sanayileşmiş ülkelerde bazı türdeki parazit salgınları giderek daha baskın hale gelmektedir. En fazla karşılaşılan organizmalar arasında Lamblia, Amipler ve her türden kurtçuktur. Daha önce sözü edilen kurtçuk türleri arasında özellikle Ascaris, Oxyuris ve Taenia/Tenya için test uygulanması gerekmektedir. Filaria kurtçuklarına daha bile sık rastlanmaktadır. Ölü Filaria proteini kısa süreli yüksek ateşlenmeler, lenf damarenflamasyonuna ve hatta başağrısına bile neden olabilir. Genel olarak tüm bu parazitlerin gıda intoleransıyla beraber kronik egzamaya neden olma olasılığı bulunmaktadır.

Sonuçta ortaya çıkan nöropatiyle aşağıdaki semptomlar oluşabilir: Migren, polinöropati, epilepsi ve hiper-aktivite sendromu. Bununla birlikte omurga sorunları ve romatizmal sorunlar da tanımlanmıştır. Temel testler esnasında parazitler için test yapmak zorunluluktur.

Kahve migren ağrısını tetikler mi?

Kahve migren atağını tetikleyebileceği gibi semptomların geçmesine de yardımcı olabilir. Perifer kan damarlarını genişletirken diğer kan damarlarını daraltmaktadır. Bu nedenle kahve migren için tavsiye edilmektedir ancak belirtiler ilk hissedildiği anda sade ve yeterli miktarda tüketilmesi gerekir.

Çikolata migren sebebi mi?

Çikolata feniletildiyamin adında bir migren tetikleyicisi içerir. Buna ek olarak içindeki miktar göz önüne alındığında aynı zamanda kakao, fıstık ezmesi, Peru balsamı, süt, şeker ve koruyucu katkı maddeleri içerir. Ayrıca çocuklar arasında çok sevilen ve tüketilen Nutella benzeri krem-çikolata ürünlerine de dikkat edilmesi gerekir.

Şarap migren ağrısını tetikler mi?

Şarap içtikten sonra ortaya çıkan baş ağrısı sülfür, tiramin veya histamin arasında meydana gelen olumsuz sinerjiden kaynaklanabilir. Sülfürün elma, kuru meyve, hazır çorbalar, marmelat, meşrubat, elma sirkesi ve diğerlerinin yoğunlaştırdığı türden baş ağrılarının önemli bir tetikleyicisi olduğu anlaşılmıştır. Buna ek olarak tüm sülfitlerin, özelliklede tartazin gibi yapay renklendiricilerle beraber astım hastaları için potansiyel olarak tehlikeli bir madde olduğu not edilmelidir.

Glutamat(çin tuzu) içeren gıdalar migren yapar mı?

Bu türden baş ağrıları insanlar arasında “Çin Yemeği Sendromu” olarak da bilinmektedir. Bu madde bir tatlandırıcı ve modifiye edici olarak hareket eder ve testlerde çoğunlukla pozitif çıkar. Baş ağrıları migren seviyesine kadar ulaşabilmektedir. Beraberinde çoğunlukla kalp çarpıntısı, terleme ve boyun tutukluğu gibi belirtiler eşlik eder.

Nitritler baş ağrısı tetikleyici

Önemli baş ağrısı tetikleyicilerinden biridir. Nitritlere çok sık rastlanır ve özellikle bazı et ürünlerinde koruyucu olarak bolca bulunmaktadır. Örnekler: Sosis, hamburger, salam, konserve etler ve donmuş pizza üzerindeki et ürünleri. Bu türden baş ağrıları söz konusu gıdanın tüketilmesinden 30-60 dakika sonra başlar ve çoğunlukla bulantı, kusma ve baş dönmesi ile beraber ortaya çıkar. Sülfür gibi nitritler de astım hastaları için potansiyel olarak tehlikelidir. Nitritler doğum kontrol hapları ile sinerjik olarak etki gösterir ve bu nedenle konu daha da sorunlu bir hal alabilmektedir.

Hormonla baş ağrısı neden olur mu?

Özellikle kadınlarda hormonal yapıda yaşanan rahatsızlıkların şiddetli baş ağrısı ve migren tetikleyebileceğini günümüzde yeterince iyi bilmekteyiz. Cinsel hormonlarda büyük değişiklikler olması halinde benzer etkiler erkeklerde de görülebilmektedir. Kadınlarda bu rahatsızlıklar genelde kalıtımsaldır. Kan damarlarını daraltma etkisine sahip östrojen, LH (luteinik hormon) ve LTH (lüteotropik hormon) hormonları kafa bölgesinde ağrı gelişmesine neden olabilir. Bununla beraber altı çizilmesi gerekir ki esas sorun, hormon seviyesindeki değişiklik değil; bünyenin uyum gösterme kabiliyetindeki yetersizliktir. Menstrüasyon döngüsü esnasında beden metabolik aktivite, sıvı dengesi ve genel sinir sistemi gibi birçok belirgin değişikliklere maruz kalır. Östrojen daha yüksek miktarlarda NaCl tutulumuna neden olur ve bu dokularda daha fazla sıvı bulunmasına neden olur. Bu döngü ödemli şişmelere neden olur ve aynı zamanda mastodini (regl öncesi şiş ve hassas memeler) nedenidir. Bu süreç aynı zamanda dahili basıncın artmasına ve dolayısıyla baş ağrılarına neden olur.

Buna ek olarak östrojen, fibrinleri harekete geçirerek ve fibrinolazı azaltarak kandaki koagülasyon kapasitesini arttırır. Eritrositler kümelenerek kanın kıvamını arttır ve tromboz riskini ortaya çıkarır. Kandaki sorunlu akış karakteristiği östrojen baş ağrısının temelini oluşturur. İşte bu aşamada migren hastalarının doğum kontrol hapı gibi östrojen preparatlarını kullanırken neden dikkatli olmaları gerektiği anlaşılmaktadır. Hapı kullanan baş ağrısı hastalarının en azından üç ay boyunca ara vermeleri tavsiye edilmektedir. Bu süre bedenin eski dengesine ulaşması için gereken süredir. Hapın kullanılmadığı zamanlarda ağrının azalması ve sadece tüketime tekrar başlandığında tekrar ortaya çıkması beklenir. Böyle olması halinde hapın etkisi kanıtlanmış olur. Bu gibi hallerde farklı doğum kontrol yöntemlerinin tercih edilmesi gerekir. Ancak günümüzde böyle hallerde daha düşük östrojen ve daha yüksek progesteron içeren doğum kontrol hapları verilmektedir.

Yumurtlama döneminin başından itibaren progesteron seviyesi doğal olarak arttığından böyle bir uygulama vardır. Ancak eğer östrojen seviyesi daha yüksek olursa baş ağrıları tekrar kendini gösterebilir. Sonuçta işin gerçeği hamilelik ve menopoz döneminde düşük östrojen seviyeleri daha az baş ağrısına neden olur. Bu bağlamda kadınlardaki östrojen seviyesinin erkeklere oranla neredeyse on kat fazla olduğunu unutmamak gerekir. Bu fark iki cins arasındaki baş ağrısı oranıyla örtüşmektedir

Birçok hamile kadının özellikle 3.-6. aylar arasında kendilerini özellikle iyi hissetikleri bilinen bir gerçektir. Hormonal değişiklikler bir yana bunun bir nedeni daha olabilir: daha öncede belirtildiği gibi bebeğin bedeni yüzen (düşmüş) böbrekleri destekleme eğilimindedir, bu sayede tüm olumlu sonuçlarıyla suprarenal bezler tam fonksiyonlarını geri kazanır.
Pek çok baş ağrısı hastasının aynı zamanda frijidite, iktidarsızlık ve sapkınlık gibi cinsel sorunlarının olması baş ağrısı ve hormonal seviye arasındaki yakın ilişkiyi desteklemektedir.

Sırt ve boyun ağrıları migrene neden olur mu?

İskelet-kas sisteminin genel olarak bu kadar az ilgi görmesi inanılmazdır çünkü pek çok baş ağrısı bu sistemle bağlantılı olarak ortaya çıkmaktadır. Konu hakkında uzmanların birçoğu baş ağrılarının %80’inin kaynağının omurga rahatsızlıklarında olduğu konusunda hemfikirdir. Vertebral, servikal ve spondilojenik kaynaklı baş ağrılarından söz edilebilir.
Başta üniversite mezunları, diş doktorları, kuaförler, boyacı ustaları ve bunun gibi pek çok iş alanının gerektirdiği sorunlu postür nedeniyle belirgin kas spazmları ve bunun soncunda tüm boyun/sırt kaslarında sertleşme vakalarına sıkça rastlanmaktadır. Uzun süreler kötü pozisyonlarda kalmak başka postür sorunları yaratmakta ve bu kas setleşmesine (jeloz) neden olmaktadır. Kişinin bu bölgeleri esnekliğini yitirmiş hale gelmektedir. Bu yoğun ve uzun-vadeli spazmlar sıkıntılı baş ağrılarının gelişmesine neden olabilmektedir.

Migrende kalıcı tedavi olur mu?

Doğru teşhis ve doğru tedavi yöntemi ile migren kesinlikle tedavi edilir.
Uzun yıllardır migrenin sebebi olarak stres gösterilmiştir. Migren veya başka bir hastalıkta elbette stresin etkisi vardır. Ancak burada önemli olan stresin var olan problemi arttırdığı, su yüzüne çıkarttığı veya altta yatan sebebi provoke (uyarır) ettiğidir.
Ancak şu hususu da belirtmek gerek: Stres olmadan hayat devam edemez.

Tedavide;
1– Hastalık nedeni(ajan veya ajanları ) tespit edilir.
2– Hastalık nedenleri vücuttan uzaklaştırılır.
3– Vücudun hastalığı yenmesine yardımcı olan yöntemlerle tedavi devam eder.
4– Hastaya yapılan tedavide amaç hastaya hiçbir şekilde zarar vermemektir.

Tedavi süreci; Kliniğimizde migren tedavisini nasıl yapıyoruz?

Bizim kliğinimizde hastaların ilk olarak detaylı bir hastalık öyküsü alınır. Fiziki muayenesi yapılır. Daha sonra Biyorezonans test yöntemleriyle hastalığa sebep olan etkenler tespit edilir. Bu uygulamalar her hastaya ve her hastalığa özeldir
Bu testlerin yanı sıra kliniğimizde ayrıca ACUGRAPH CİHAZI kullanılarak, hastalar Çin tıbbı açısından değerlendirmektedir. Bu cihaz vücudumuzda bulunan meridyenlerde dolaşan enerjideki eksiklik ve fazlalıkları tespit etmekte ve bunların düzeltilmesine yönelik akupunktur reçeteleri vermektedir. Kronik baş ağrılarının tedavisinde çok önemli bir yeri olduğu herkes tarafından bilinen akupunktur yöntemi, diğer yöntemlerle birlikte kliniğimizde başarı ile uygulanmaktadır.
Sonuçta; Vücut için zararlı olan gıdaların diyetten uzaklaştırılması, vücudun metabolik faaliyetlerinin düzeltilmesi ve akupunktur ile vücudun kendi kendini tedavi etme yeteneğinin desteklenmesi ile hastalık tedavi edilmekte ve kesin sonuçlar alınmaktadır.
Migren tedavisi mümkün mü?Migren tedavisi yapılabilir mi?
1– Migren ağrılarının oluşmasına sebep olan etkenlerin tespitinden sonra biorezenans tedavi tekniği ile hastaya Detoks yapılır.
2– Tespit edilen ajan gıdalar ise tespit edilen gıdalar beslenmeden çıkarılır.
3– Ajan toksik maddeler ise Detoks ve chelasyon yardımı ile vücuttan uzaklaştırılır.
4– Ajan vitamin ve mineral eksikliği ise eksiklikler yerine konulur.
5– Eğer ajan mide bağırsak bozukluğundan(disbiyozis) ise disbiyozis tedavi edilir.
a– Konstipasyon veya diyare varsa tedavi edilir.
b– Bağırsak kolon temizliği(EMR) yapılabilir.
c– Karaciğer safra yolları temizliği uygulanabilir.
d– Mide phsı normal sınırlarına getirilir.
e– Bağırsak phsı düzenlenir.
f– Eğer pankreasın ekzoprin işlevi düzenlenir.
6– Hastanın yeteri kadar su içmesi düzenlenir.
7– Vücuda herhangi bir zarar vermeden vücudun kendi kendini tedavi etme ve restore etme yeteneğini ortaya çıkarmak için çeşitli yöntemler uygulanır. Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi “akupunktur” tedavisidir.( Organ arasındaki ahengi, işleyişi düzenler)

Not: klinikte her hasta önce test edilir, hastalık sebepleri tespit edilir ve tedavisi düzenlenir.
MİGREN, AKAPUNKTUR tedavi yöntemi ile destekleyerek çok kısa bir zamanda tedavi edilir.
Sağlıklı mutlu günler dilerim.

DAHA FAZLA BİLGİ ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ;

UYARI! www.sifahanemerkezi.com, www.ilacsiztedavimerkezi.com, www.recepcelik.com.tr internet sitelerinde yayınlanan yazı, kısmen resim ve videoların her türlü hakkı Şifahane Sağlıklı Yaşam Merkezi’ne aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Önceki İçerikYaz Sıcakları Nefesinizi Kesmesin
Sonraki İçerikCandida Mantarı: Belirtileri, Tedavisi ve Prensibi